KOOPERATİFLERE VE ÜST BİRLİKLERİNE ŞİRKETLER TOPLULUĞU HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI
Soner ALTAŞ/Dr. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi
1-Giriş
Ülkemizde, kooperatifler ve birlikleri, temel olarak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu2 (KK 3)’nda ve bunun yanında 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun4 ’da ve 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Hakkında Kanun5 ’da düzenlenmişlerdir. Kooperatif birliğinden kasıt, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenen kooperatif birlikleri ile kooperatifler merkez birlikleridir. KK’na göre, konuları aynı veya birbiriyle ilgili nitelikte olan 7 veya daha çok kooperatif tarafından birlikler kurulabilir. Kooperatif birlikleri kendi aralarında kooperatif şeklinde merkez birlikleri kurabilirler. Birlikler veya merkez birlikleri de Türkiye Milli Kooperatifler Birliğini kurabilirler. Yine, KK’na göre, kooperatif birlikleri, merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği kooperatif şeklinde kurulur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu6 (TTK7 )’nun 124’üncü maddesinde, ticaret şirketlerinin kollektif, komandit, anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerden ibaret olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, ayrı kanunlar ile düzenlenmiş olsalar da, kooperatifler ve üst kuruluşları olan birlikler, ticaret şirketi sayılmakta ve TTK’nın bazı düzenlemelerine tabi olmaktadırlar.
Özellikle kefalet ve tarım satış kooperatifleri ile üst birlikleri, ortaklarının ekonomik menfaatlerini korumak amacıyla şirket kurabilmekte veya kurulu şirketlere ortak olabilmektedirler.
Bu yönde genelde anonim ve limited şirket tercih edilmektedir. Kooperatifler ve birlikleri, önceden, 6762 sayılı eski Ticaret Kanunu’ndaki asgarî ortak sayısı zorunluluğu nedeniyle yanlarına diğer kooperatifleri yahut iştiraklerini de alıp anonim ve limited şirket kurmakta iken, TTK’nın verdiği izin çerçevesinde artık tek ortağı kendileri olacak şekilde de şirketler kurabilmektedirler.
Hatta, kooperatif ve birliklerin iştiraki olan şirketler de yeni şirketler kurabilmekte veya başka şirketlere iştirak etmekte, böylece kooperatifler ve birlikleri doğrudan ve dolaylı olarak iştirak ettikleri şirketlerle adeta bir topluluk oluşturmaktadırlar.
Topluluk denilince ise akla Şirketler Topluluğu gelmektedir. Şirketler topluluğu, ülkemizde esasında uzun yıllardır var olan bir uygulamadır.
Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda şirketler topluluğuna ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Buna karşılık, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’da şirketler topluluğu açıkça düzenlenmiş ve Kanunun 195 ilâ 209’uncu maddeleri buna ayrılmıştır.
Bu açıdan bakıldığında, kooperatiflerin ve birliklerin iştirakleri ile birlikte şirketler topluluğunu oluşturup oluşturmadığı, uygulamada yeterince bilinmeyen ve çok da üzerinde durulmayan bir konudur.
İşte bu çalışmada, TTK’nın şirketler topluluğuna ilişkin hükümlerinin kooperatiflerin ve birliklerin iştirak ettikleri şirketlere uygulanması hususu üzerinde durulacaktır.
2-Şirketler Topluluğu Hükümlerinin Kooperatif Ve Birlik İştiraki Olan Şirketlere Uygulanması
TTK’nın 195’inci maddesine göre hâkim şirkete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan şirketler, onunla birlikte şirketler topluluğunu oluşturur.
Hâkim şirketler ana, bağlı şirketler ise yavru şirket konumundadır. TTK, şirketin hâkim mi yoksa bağlı mı olduğunun ise şu kriterlere göre belirleneceğini öngörmektedir: Eğer bir ticaret şirketi 8 (ki, kooperatif ve birliklerinin ticaret şirketi kapsamına girdiği çalışmamızın başında belirtilmişti), diğer bir ticaret şirketinin, doğrudan veya dolaylı olarak;
- Oy haklarının çoğunluğuna sahipse veya
- Şirket sözleşmesi uyarınca, yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilmek hakkını haizse veya
- Kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte, oy haklarının çoğunluğunu oluşturuyorsa;
- Ya da bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altında tutabiliyorsa;
birinci şirket hâkim, diğeri bağlı şirkettir.
Bağlı (yavru) şirket, üzerinde doğrudan veya dolaylı hakimiyet uygulanan şirkettir. Hakim şirket ise başka bir şirkete veya şirketlere iradesini kabul ettiren şirkettir9 .
Hâkimiyet yok ise, şirketler topluluğundan, bağlı ve hakim şirketten bahsedilemez. Bir başka deyişle, şirketler topluluğundan bahsedebilmek için bir ticaret şirketinin diğer bir ticaret şirketine sadece iştirak etmesi yeterli olmayıp, onun üzerinde hakimiyet kurmuş olması da gerekmektedir.
Bununla birlikte, hemen belirtelim ki TTK’nın 195’inci maddesinin birinci fıkrasında şirketler topluluğunun genel kural olarak ticaret şirketleri (kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketler) arasında kurulabileceği ifade edilse ve buradan hâkim şirketin bir ticaret şirketi olabileceği sonucu çıkarılsa da, aynı maddenin beşinci fıkrasında “Şirketler topluluğunun hâkiminin, merkezi veya yerleşim yeri yurt içinde veya dışında bulunan, bir teşebbüs olması hâlinde de, 195 ilâ 209’uncu maddeler ile bu Kanundaki şirketler topluluğuna ilişkin hükümler uygulanır. Hâkim teşebbüs tacir sayılır. Konsolide tablolar hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmüne yer verilerek hâkimin teşebbüs olması halinde de şirketler topluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir.
Diğer yandan, Ticaret Sicili Yönetmeliği10 ’nin 105’inci maddesinde; “Kanunun 195’inci maddesinin dördüncü fıkrası anlamında, bir şirketler topluluğu, bir ticaret şirketi ile buna doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan en az iki ticaret şirketinden meydana gelir. Ticaret şirketi olmayan bir teşebbüse, doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan ticaret şirketleri sayısının ikiyi aştığı durumlarda da Kanunun 195’inci maddesinin beşinci fıkrası anlamında şirketler topluluğu meydana gelir ve teşebbüs topluluğun hâkimi olur. Hâkim şirket ana şirket, bağlı şirketler ise yavru şirket konumundadır.” denilmiştir.
Bu bağlamda, şirketler topluluğundan bahsedebilmek için, biri ana ikisi de yavru şirket olmak üzere en az üç ticaret şirketi bulunmalıdır.
Eğer ana şirket bir ticaret şirketi değil de bir teşebbüs ise, bu durumda teşebbüse doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan ticaret şirketlerinin sayısının en az üç olması gerekir.
Dolayısıyla, kooperatiflerin ve birliklerin en az % 51’ine iştirak edip oy haklarının çoğunluğuna veya yönetim kontrolüne sahip oldukları ticaret şirketi sayısı (anonim veya limited şirket olması önemli değildir) iki ve üzerinde ise, kooperatif veya birlik hakkında da Şirketler Topluluğuna ilişkin hükümler uygulanır; bunların iştirak ettikleri şirketler ise bağlı şirket olarak değerlendirilir.
Örneğin; (A) Tarım Ve Satış Kooperatifleri Merkez Birliği’nin pay ve oy oranlarının çoğunluğuna sahip olduğu ve yönetimini kontrol altında bulundurduğu bir adedi anonim, bir adedi de limited olmak üzere iki tane bağlı şirketi varsa, merkez birliği hakim şirket olarak kabul edilir ve iki bağlı (yavru) şirketi ile birlikte şirketler topluluğunu oluşturduğu sonucuna varılır.
(A) Tarım Ve Satış Kooperatifleri Merkez Birliği’nin sermayesinin % 100’üne sahip olduğu sadece bir adet bağlı anonim şirketinin bulunması ve bu bağlı şirketinin de sermayesinin % 90’ına iştirak ettiği bir anonim şirketinin olması halinde de, (A) Tarım Ve Satış Kooperatifleri Merkez Birliği’nin bir şirkete doğrudan, birine ise dolaylı olarak hakimiyet kurduğu kabul edilir ve şirket sayısı ana şirket ile birlikte üçe ulaştığı için yine şirketler topluluğu hükümleri uygulanır.
3-Kooperatif Ve Birliklerin Şirketler Topluluğuna Dahil Olmasının Sonuçları
Kooperatif veya birliğin bağlı şirketleri ile birlikte şirketler topluluğunu oluşturması önemli sonuçlar doğurur. Şöyle ki, TTK, şirketler topluluğunu bazı kurallara bağlamış ve bunlardan bazılarına uyulmaması halinde cezaî sorumluluk öngörmüştür.
Örneğin; bağlı şirketin yönetim organı (anonim şirket ise yönetim kurulu, limited şirket ise müdür veya müdürler kurulu), faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketin hâkim teşebbüs olan meslek kuruluşu ve onun diğer bağlı şirketleri ile ilişkileri hakkında bir bağlılık raporu düzenlemek zorundadır. Bu raporu düzenlenmeyen ya da raporda TTK’nın aradığı hususlara yer vermeyen bağlı şirketin yönetim organı üyelerine 4.000 TL’den 73.000 TL’ye kadar adlî para cezası verilmektedir.
Ayrıca, hâkim şirket sayılan kooperatif veya birlik, bir sermaye şirketinin sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini, onunu, yirmisini, yirmibeşini, otuzüçünü, ellisini, altmışyedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahip olduğu veya payları bu yüzdelerin altına düştüğü takdirde; durumu söz konusu işlemlerin tamamlanmasını izleyen on gün içinde, sermaye şirketine ve TTK ile diğer kanunlarda gösterilen yetkili makamlara bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirimler yazılı şekilde yapılıp ticaret siciline tescil ve ilân olunur. Anılan yükümlülüklere uyulmaması halinde ise idarî para cezaları gündeme gelir. Dolayısıyla, bağlı şirketleri ile birlikte şirketler topluluğunu oluşturan kooperatif ve birliklerin söz konusu yükümlülüklere uyması gerekir.
4-Özet Ve Sonuç
Kooperatifler ve birlikler, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca ticaret şirketi sayılmaktadır. Eğer bir kooperatif veya birlik, diğer bir ticaret şirketinin, doğrudan veya dolaylı olarak; oy haklarının çoğunluğuna sahipse veya şirket sözleşmesi uyarınca, yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilmek hakkını haizse veya kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte, oy haklarının çoğunluğunu oluşturuyorsa ya da bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altında tutabiliyorsa, kooperatif veya birlik hâkim, diğeri ise bağlı şirket sayılır. Şirketler topluluğundan bahsedebilmek için, biri hâkim, ikisi de bağlı şirket olmak üzere en az üç ticaret şirketi bulunmalıdır.
Dolayısıyla, kooperatiflerin ve birliklerin en az % 51’ine iştirak edip oy haklarının çoğunluğuna veya yönetim kontrolüne sahip oldukları ticaret şirketi sayısı iki ve üzerinde ise, kooperatif veya birlik hakkında da Şirketler Topluluğuna ilişkin hükümler uygulanır; bunların iştirak ettikleri şirketler ise bağlı şirket olarak değerlendirilir.
Şirketler Topluluğu sayılmaları noktasında ise kooperatif ve birliklerin bazı yükümlülükleri gündeme gelir. En başta, bağlı şirketin yönetim organının, faaliyet yılının ilk üç ayı içinde, şirketin hâkim şirket olan kooperatif veya birlik ile onun diğer bağlı şirketleriyle ilişkileri hakkında bir bağlılık raporu düzenlemesi yer almaktadır.
Bu raporu düzenlenmeyen ya da raporda TTK’nın aradığı hususlara yer vermeyen bağlı şirketin yönetim organı üyelerine 4.000 TL’den 73.000 TL’ye kadar adlî para cezası verilmektedir. Ayrıca, hâkim şirket olan kooperatif veya birlik, bir sermaye şirketinin sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini, onunu, yirmisini, yirmibeşini, otuzüçünü, ellisini, altmışyedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahip olduğu veya payları bu yüzdelerin altına düştüğü takdirde; kooperatif veya birlik, durumu söz konusu işlemlerin tamamlanmasını izleyen on gün içinde, sermaye şirketine ve TTK ile diğer kanunlarda gösterilen yetkili makamlara bildirmekle yükümlüdür.
Bu bildirimler yazılı şekilde yapılır ve ticaret siciline tescil ve ilân olunur.
Anılan yükümlülüklere uyulmaması halinde ise idarî para cezaları gündeme gelir. Dolayısıyla, bağlı şirketleri ile birlikte şirketler topluluğunu oluşturan kooperatif ve birliklerin söz konusu yükümlülüklere uymaları menfaatlerine olacaktır.
Kaynakça : Çamoğlu, Ersin, Poroy, Reha, Tekinalp, Ünal (2005). Ortaklıklar Ve Kooperatifler Hukuku (10. bs.). İstanbul:Arıkan Yayınevi.
T.C. Yasalar (09.07.1956) 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Ankara: Resmi Gazete (9353 sayılı)
T.C. Yasalar (14.02.2011) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Ankara: Resmi Gazete (27846 sayılı)
T.C. Yönetmelikler (27.01.2013) Ticaret Sicili Yönetmeliği, Ankara: Resmi Gazete (28541 sayılı) Komisyon Raporu : Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, TBMM Tutanak Dergisi, Dönem:23, Yasama Yılı:2, S.Sayısı:96, Nr.112
1) Bu çalışmada belirtilen görüşler yazarına ait olup, çalıştığı Kurumunu bağlamaz.
2) 10/5/1969 tarihli ve 13195 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
3) Çalışmamızda, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu için KK kısaltması kullanılmıştır.
4) 16/06/2000 tarihli ve 24081 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
5) 28/04/1972 tarihli ve 14172 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
6) 14 Şubat 2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
7) Çalışmamızda, 13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu için “TTK” kısaltması kullanılmıştır.
8) TTK’nın 124’üncü maddesine göre, ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Kollektif ile komandit şirket, “şahıs şirketi”; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket ise “sermaye şirketi” sayılır.
9) Çamoğlu, Ersin, Poroy, Reha, Tekinalp, Ünal, Ortaklıklar ve Kooperatifler Hukuku (10. bs.), Arıkan Yayınevi, İstanbul, 2005, s.1021
10) 27/1/2013 tarihli ve 28541 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Kaynak: Karınca ocak 2020-997 sayı