KOOPERATİFLERDE İFLAS KARARI, KONKORDATO VE UZLAŞMA SURETİYLE YENİDEN YAPILANDIRILMA
Özdem SATICI TOPRAK/ Ticaret Başmüfettişi, Ticaret Bakanlığı
I – Giriş
Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ticaret şirketi olarak kabul edilen ve bu sebeple de tacir olan kooperatiflerde iflas, dağılma nedenlerinden biridir. Bozulan mali durumunun iyileşmesi ihtimali olan kooperatiflerin İcra İflas Kanunu’nda düzenlenen konkordato yahut yeniden yapılandırılma talebinde bulunmaları imkanı da bulunmakla birlikte; ekonomik durumun düzeltilmesi ihtimalinin olmaması halinde kooperatif hakkında mahkemenin iflas kararı vermesiyle birlikte iflas süreci başlayacaktır.
II – İflas Kavramı Ve İflas Kapsamındakiler
- 1. İflas
Ticari terim olarak “borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan iş adamının durumu, batkı, batkınlık, müflislik1 ” anlamına gelen iflas; ticaret mahkemesince iflasına karar verilen bir borçlunun, haczedilebilen bütün malvarlığının cebrî icra yolu ile paraya çevrilip, bundan bilinen bütün alacaklılarının tatmin edilmesini sağlayan toplu cebrî icra yolu olarak da tanımlanmaktadır.2
- 2. İflasa Tabi Olanlar
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre, tacirler3 her türlü borcu için iflasa tabidir. (TTK Md. 18/1)
Dolayısıyla, anonim, limited, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, komandit şirket ve kollektif şirketlerden oluşan ticaret şirketleri de tüzel kişi tacir olduklarından iflasa tabidirler. (TTK Md.124/1, 16/1)
Diğer yandan, tacir olmamakla birlikte, 6102 sayılı Kanun’a göre bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimseler ile bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimseler de tacir gibi sorumlu olduklarından iflasa tabidirler. (TTK Md.12/2-3)
İcra İflas Kanunu’ndaki düzenlemelere göre, Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki4 veya hükmi şahıslar ile ticareti terk eden tacirler hakkında iflas yolu ile takip yapılabilir. (İİK Md.43/1)
III – Kooperatiflerde İflas Kararı, Konkortado ve Yapılandırılma
III. 1. Kooperatiflerde Aciz Hali
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 63. Maddesinde kooperatifin mali durumunun bozulması halinde yapılacak işlemler düzenlenmiştir.
Buna göre, kooperatifin aciz halinde bulunduğunu kabul ettirecek ciddi sebepler mevcut ise yönetim kurulu piyasada cari fiyatlar esas olmak üzere, derhal bir ara bilançosu tanzim etmek; bu bilanço yahut son yılın bilançosu veya daha sonra yapılan bir tasfiye bilançosu kooperatif mevcudunun, borçlarını artık karşılamayacağını belirtiyorsa yönetim kurulu, ilgili bakanlığa4 keyfiyeti bildirmek ve genel kurulu derhal olağanüstü toplantıya çağırmakla yükümlüdür.
Kooperatifte son yılın bilançosunda kooperatif varlığının yarısı karşılıksız kalırsa yönetim kurulu derhal genel kurulu toplantıya çağırarak durumu ortaklara arz etmek, aynı zamanda ilgili mahkemeye ve ilgili bakanlığa bilgi vermekle mükelleftir.
Kooperatifin mali durumunun düzeltilmesinin mümkün görülmesi hâlinde yönetim kurulu veya alacaklılardan biri konkordato talep edebilecek ve İcra İflas Kanunu’nun 285 inci ve devamı maddelerinde düzenlenen “Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması” hükümleri uygulanabilecektir.
III. 2. İflas Kararı
İflas, kooperatiflerde dağılma sürecini başlatan nedenlerden biridir. (KK Md.81/1/3)
İflas davasında yetkili mahkeme, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesidir. (İİK Md.154/3)
Kooperatiflerin merkezi ana sözleşmesinde yazılı olup ticaret siciline tescil edilen yer olduğundan kooperatif hakkında iflasa bu yer ticaret mahkemesince karar verilmesi gerekmektedir. (KK Md. 4/1/1)
İcra İflas Kanunu’na göre sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilecektir. (İİK Md.179/1)
Bu düzenlemede 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 63. Maddesi saklı tutulduğundan, kooperatiflerin borca batık olmaları halinde mali durumun düzeltilmesi imkanı varsa konkordato yahut yeniden yapılandırılma; böyle bir ihtimal bulunmuyorsa kooperatifin iflasına hükmedileceği anlaşılmaktadır.
III. 3. Konkordato
Konkordato; dürüst bir borçlunun, alacaklılarının belli bir çoğunluğu ile yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir cebri anlaşmadır.
Bununla alacaklılar, borçluya karşı alacaklarının bir kısmından feragat ederler ve/veya borçluya borcunu ödeme konusunda belli bir süre verirler, borçlu da bu süre içinde, borcunun kabul edilen kısmını ödemekle borçlarının tamamından kurtulur.6
Konkordato, elinde olmayan nedenlerle, işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir müessesedir.7
III. 4. Uzlaşma Suretiyle Yeniden Yapılandırılma
İcra İflas Kanunu’nda 2004 yılında yapılan değişiklikle, sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması imkanı getirilmiştir.
Müessese, borçların ödenmesinin ertelenmesi ve yeniden yapılandırılması açısından konkordatoya alternatif bir yoldur.8
Bu açıdan bakıldığında konkordatonun genel; sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasının ise, özel bir düzenleme olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.9
Buna göre, Muaccel para borçlarını ödeyemeyecek durumda olan veya mevcut ve alacakları borçlarını karşılamaya yetmeyen ya da bu hallerden birine düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemel olan bir sermaye şirketi veya kooperatif, önceden müzakere edilmiş ve projeden etkilenen alacaklılar tarafından gerekli çoğunluk sağlanarak kabul edilmiş olan yeniden yapılandırma projesi ile birlikte, muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine, uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma için başvurabilecektir. (İİK Md.309/m/1)
Borçlunun “muaccel para borçlarını ödeyemeyecek durumda” olmasının tespitinde, borçlunun borçlarını ödeyememesi veya borçlarını muaccel olduğunda ödeyemeyeceğinin anlaşılması ve yeniden yapılandırmaya gidilmediği takdirde bu hâllerin devamlılık arz edecek olması; “mevcut ve alacakların borçları karşılamaya yetmemesi” durumunun tespitinde ise, borçlunun mevcutlarının muhtemel satış değerleri üzerinden müeccel veya şarta bağlı borçları da göz önünde bulundurularak yeminli mali müşavir tarafından hazırlanmış ara bilanço, nakit akış tablosu ve diğer değerleme belgeleri esas alınır.10
Yapılandırılma talebi halinde borçlu kooperatifin Asliye ticaret mahkemesine “yeniden yapılandırma projesi” sunması, söz konusu projede; projeden etkilenen alacaklıların tâbi olacağı koşullar ve benzer alacaklara sahip olan alacaklılar arasında eşitliğin ne şekilde sağlanacağı, projenin, borçlunun taraf olduğu sözleşmelere etkisi, projenin, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisine etkisi, borçların yeniden yapılandırılması için gerekli görülüyorsa, borçlunun kredi gibi finansman kaynaklarına başvurup başvurmayacağı, borçlunun işletmesinin kısmen ya da tamamen devri, diğer bir şirket veya şirketlerle birleşmesi, sermaye yapısının veya ana sözleşmesinin değiştirilmesi, borçlu işletmenin yönetiminde yer alacak kişilerin belirlenmesi, borçların vadelerinin uzatılması, faiz oranlarının değiştirilmesi, menkul kıymet ihracı gibi projenin uygulanabilirliğini sağlayabilecek yöntemler, tasdik kararından sonra projenin uygulanmasının kim tarafından ve nasıl denetleneceği, projeyi reddeden alacaklının alacağının, bu alacaklı projede kendi sınıfı için öngörülen haktan daha azını açıkça kabul etmediği sürece, nitelik itibarıyla benzerlik gösteren alacaklarla eşit muameleye tâbi olacağı gibi hususların yer alması gerekmektedir. (İİK Md.309/n)
Mahkeme, borçlunun yeniden yapılandırmaya iyi niyetle başvurduğunu, şartların yerine geldiğini ve projeyi reddetmiş olan her alacaklının projeyle eline geçecek miktarın en az iflâs tasfiyesi sonunda eline geçecek miktara eşit olduğunu tespit ettiği takdirde, en geç otuz gün içinde başvurunun tasdikine, aksi halde reddine karar verecek; yeniden yapılandırma projesi, tüm hüküm ve sonuçlarını, başvurunun tasdikine ilişkin kararın verildiği andan itibaren doğurmaya başlayacaktır. (İİK Md.309/p,r
IV – Sonuç
İflas kooperatiflerde, iradi olmayan dağılma nedenlerinden biridir. Ancak, kooperatifin mali durumunun bozulmuş olması doğrudan iflas sonucunu doğurmaz. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun ilgili hükümlerine göre; kooperatifte son yılın bilançosunda kooperatif varlığının yarısı karşılıksız kalırsa yönetim kurulu derhal genel kurulu toplantıya çağırarak durumu ortaklara arz etmek, aynı zamanda ilgili mahkemeye ve ilgili bakanlığa bilgi vermekle mükelleftir. Kooperatifin mali durumunun düzeltilmesinin mümkün görülmesi hâlinde yönetim kurulu veya alacaklılardan biri konkordato yahut yeniden yapılandırılma talep edebilir.
Ancak mahkeme, kooperatifin mali durumunun düzeleceği yönünde emareler görmezse kooperatif hakkında iflas kararı verecek ve bu aşamadan sonra iflas süreci başlayacaktır.
Kaynakça
1 – T.C.Yasalar (1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu)
2 – Sermaye Şirketleri Ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılmasına Dair Yönetmelik
3 – Yusuf ÜSTÜN, İbrahim HAK, Kooperatiflerin Vergisel Boyutu, 2020, İSMMMO Yayınları
4 – Hülya YARICI, Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması, İstanbul, 2007, s. 155.
6 – http://tbbyayinlari.barobirlik.org.tr/TBBBooks/623.pdf
7 – Baki KURU, İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2013 8 – https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2005765
1) https://sozluk.gov.tr/
3) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. Maddesine göre, bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.
4) Örneğin, kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları ile donatma iştiraki gibi (TTK Md. 238/2, 240, 317, 1084/1)
5) İlgili Bakanlık tanımından, tarımsal amaçlı kooperatifler ile tarım kredi kooperatifleri için Tarım ve Orman Bakanlığı, yapı kooperatifleri için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, genel amaçlı (diğer) kooperatifler ile tarım satış kooperatifleri için Ticaret Bakanlığı anlaşılmalıdır.
6) http://tbbyayinlari.barobirlik.org.tr/TBBBooks/623.pdf
7) KURU, Baki, İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2013, s. 1143
8) https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2005765
9) YARICI, Hülya, Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması, İstanbul, 2007, s. 155.
10) Bkz. 17/04/2004 tarih ve 25436 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sermaye Şirketleri Ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılmasına Dair Yönetmelik” Madde 3/2-3
Kaynak: Karınca şubat/2022-1022 sayı